Geminin Bayrağı

Türk gemilerinin Türk Bayrağı çekme hakkı ve yükümlülüğü vardır. (TTK 940/1) Aynı kanun maddesinin sonraki fıkralarında Türk gemisi olma şartları yazılıdır. Buna göre;

  1. Yalnız Türk vatandaşının malik olduğu gemi,
  2. Paylı mülkiyet hâlinde, payların çoğunluğunun Türk vatandaşı olması şartıyla,
  3. Elbirliğiyle mülkiyet hâlinde, maliklerinin çoğunluğunun Türk vatandaşı olması şartıyla,
  4. Türk kanunları uyarınca kurulmuş ve tüzel kişiliğe sahip olan kuruluş, kurum, dernek ve vakıflara ait olan gemiler, yönetim organını oluşturan kişilerin çoğunluğunun Türk vatandaşı olması şartıyla,
  5. Türk ticaret şirketlerine ait olan gemiler, şirketi yönetmeye yetkili olanların çoğunluğunun Türk vatandaşı olmaları ve şirket sözleşmesine göre oy çoğunluğunun Türk ortaklarda bulunması, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ayrıca payların çoğunluğunun nama yazılı ve bir yabancıya devrinin şirket yönetim kurulunun iznine bağlı bulunması şartıyla
  6. Türk ticaret siciline tescil edilen donatma iştiraklerinin mülkiyetindeki gemiler, paylarının yarısından fazlası Türk vatandaşlarına ait ve iştiraki yönetmeye yetkili paydaş donatanların çoğunluğunun Türk vatandaşı olması şartıyla

Türk gemisi sayılırlar.

Bir Türk gemisi, kendilerine ait olduğu takdirde Türk Bayrağı çekme hakkını kaybedeceği kişilere, en az bir yıl süreyle kendi adlarına işletilmek üzere bırakılmış olursa, malikin istemi üzerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, bırakma süresince, o ülke kanunları buna imkân sağlıyorsa geminin yabancı bayrak çekmesine  izin verebilir. Bu izin sona ermedikçe veya kanuni sebeplerle geri alınmadıkça gemi Türk Bayrağı çekemez. (TTK 941/1)

Türk gemisi olmayan bir gemi, ona Türk Bayrağı çekebilecek kişilere en az bir yıl süreyle kendi adlarına işletilmek üzere bırakılmışsa, malikin rızası alınmış olmak, Türk mevzuatının kaptan ve gemi zabitleri hakkındaki hükümlerine uyulmak ve yabancı kanunda da bunu engelleyen bir hüküm bulunmamak şartıyla, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı geminin Türk Bayrağı çekmesine izin verebilir. Şu kadar ki, izin alan kişi, her iki yılda bir, izin için gerekli şartların varlığını sürdürdüğünü ispatlamakla yükümlüdür.

Bu gemiler, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca tutulacak özel bir sicile kaydolunur. (TTK 941/2-3)

940 ve 941/2’de yazılı şartlardan birinin ortadan kalkmasıyla gemi Türk Bayrağı çekme hakkını kaybeder. Bu durum gecikmeksizin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bildirilir. Müsteşarlık en çok altı ay için daha geminin Türk Bayrağı çekmesine izin verebilir. (TTK 942/1)

Türk bayrağı çekme hakkının ispatı gemi tasdiknamesi veya bunun yerine geçecek bayrak şahadetnamesi ile ispatlanır. 

Geminin Türk Bayrağını çekme hakkı, gemi tasdiknamesi ile ispat olunur. (TTK 943/1)

Gemi tasdiknamesi alınmadıkça, Türk Bayrağını çekme hakkı kullanılamaz. (TTK 943/2)

Gemi tasdiknamesi veya bunun sicil müdürlüğünce onaylanmış bir özeti veya bayrak şahadetnamesi yolculuk sırasında devamlı olarak gemide bulundurulur. (TTK 943/3)

Türkiye dışında bulunan bir gemi Türk Bayrağını çekme hakkını elde ederse, geminin bulunduğu yerdeki Türk konsolosu tarafından Türk Bayrağını çekme hakkına dair verilecek “bayrak şahadetnamesi” gemi tasdiknamesi yerine geçer. Bayrak şahadetnamesi, düzenlendiği günden itibaren ancak bir yıl için geçerlidir; yolculuk, mücbir sebep yüzünden uzadığı takdirde süre de uzar.(TTK 944/1)

Türkiye’de yapılmış olup da 940 ıncı madde gereğince Türk Bayrağını çekme hakkına sahip bulunmayan gemilere, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca, teslim edilecekleri yere kadar geçerli olmak üzere bir bayrak şahadetnamesi verilebilir. (TTK 944/2)

941/2 ile 942 inci maddelerde yazılı hâllerde, bayrak şahadetnamesi, izin süresi için geçerli olmak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca düzenlenir. (TTK 944/3)

Onsekiz gros tonilatodan küçük gemiler ile 935/2-a) bendinde yazılı gemiler, gemi tasdiknamesine ve bayrak şahadetnamesine ihtiyaç olmaksızın Türk Bayrağı çekebilirler. (TTK 945/1)

Geminin Adı

Geminin ilk Türk maliki, gemiye dilediği adı vermekte serbesttir. Şu kadar ki, seçilen ad karıştırılmaya yol açmayacak şekilde başka gemilerin adlarından farklı olmalıdır. (TTK 938/1)

Gemi tasdiknamesi verilmiş olan bir geminin adı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının izniyle değiştirilebilir. (TTK 938/2)

Sicile kayıtlı bir geminin bordasının her iki tarafına adı, kıçına da adı ile bağlama limanı; silinmez, bozulmaz ve kolayca okunacak harflerle yazılır. (TTK 939/1)

Gemilerin Hukuki Niteliği

Sicile kayıtlı olup olmadıklarına bakılmaksızın bütün gemiler Türk Ticaret Kanununun ve diğer kanunların uygulanmasında taşınır eşyadandır. (TTK 936/1)

Ancak, Türk Ticaret Kanununda, İcra ve İflas Kanununun taşınmazlara ilişkin hükümlerine tabi olacağı açıkça bildirilen gemiler hakkında 936 ncı madde hükmü uygulanmaz. (TTK 937/1)

Türk Medenî Kanununun 429/1(2), 444, 523 ve 635 inci maddelerinin uygulanmasında, “taşınmaz” terimine yapı hâlinde veya tamamlanmış olan bütün gemiler ve “tapu sicili” terimine “gemi sicilleri”  de dâhildir. (TTK 937/2)

Türk Ticaret Kanununun Deniz Ticareti ile İlgili Hükümlerinin Uygulama Alanı

Aksini öngören kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Türk Ticaret Kanununun Deniz Ticareti ile ilgili hükümleri ticaret gemileri hakkında uygulanır. (TTK 935/1)

Ancak bu hükümlerin ticaret gemileri dışında da uygulandığı alanlar mevcuttur.

  1. “Gemi”, “Kaptan”, “Gemi Alacakları” ve “Cebrî İcraya İlişkin Özel Hükümler” başlıklı Kısımları,
  2. “Çatma” ve “Kurtarma” başlıklı Bölümleri,
  3. Deniz alacaklarına karşı sorumluluğun sınırlanması hakkındaki hükümleri ile
  4. Donatanın, gemi adamlarının kusurundan doğan sorumluluğuna ilişkin 1062 nci maddesi,

yatlar, denizci yetiştirme gemileri gibi sadece gezinti, spor, eğitim, öğretim ve bilim amaçlarına tahsis edilmiş gemilere,

  1. “Çatma” ve “Kurtarma” başlıklı Bölümleri,
  2. Deniz alacaklarına karşı sorumluluğun sınırlanması hakkındaki hükümleri ile
  3. Donatanın, gemi adamlarının kusurundan doğan sorumluluğuna ilişkin 1062 nci maddesi,

münhasıran bir kamu hizmetine tahsis edilen Devlet gemileriyle donanmaya bağlı harp gemilerine ve yardımcı gemilere,

  1. Bayrak şahadetnamesi ile ilgili 944 üncü maddenin ikinci fıkrası ile 945, 947, 948 ve 949 uncu maddeleri,
  2. sicil ile ilgili 955, 956, 973 ve 991 inci maddeleri,
  3. kanuni ipotek ile ilgili 1013 üncü  maddesi ve
  4. yapı hâlinde  bulunan gemiler üzerindeki  haklar ile ilgili 1054 ilâ 1058 inci maddeleri

yabancı bir devlet veya onun vatandaşları adına Türkiye’de yapılmakta olan gemilere de, nitelikleri ile bağdaştığı ölçüde,

uygulanır.

Deniz Ticareti Hukukundaki Kavramların Tanımları

Gemi: Türk Ticaret Kanunu bakımından tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, “gemi”sayılır. (TTK 931/1)

Ticaret Gemisi: Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın “ticaret gemisi” sayılır. (TTK 931/2)

Denize Elverişli Gemi: Gövde, genel donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından, yolculuğun yapılacağı sudan ileri gelen (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) tehlikelere karşı koyabilecek bir gemi “denize elverişli” sayılır. (TTK 932/1)

Yola Elverişli Gemi: Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde “yola elverişli” sayılır. (TTK 932/2)

Yüke Elverişli Gemi:  Soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, eşya taşımada kullanılan kısımları eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli olan bir gemi “yüke elverişli” sayılır.  (TTK 932/3)

Denizde can ve mal koruma ile ilgili mevzuat hükümleri saklıdır. (TTK 932/4)

Tamir kabul etmez gemi: Denize elverişsiz hâle gelmiş olan bir geminin tamiri hiç veya bulunduğu yerde mümkün değilse ve tamir edilebileceği bir limana götürülemezse, “tamir kabul etmez gemi” sayılır. (TTK 933/1-a)

Tamire değmez gemi: Denize elverişsiz hâle gelmiş olan bir geminin tamir giderleri geminin, eski ve yeni farkı gözetilmeksizin, önceki değerinin dörtte üçünü aşacaksa, “tamire değmez gemi” sayılır. (TTK 933/1-b)

Geminin önceki değeri: Denize elverişsizlik bir yolculuk sırasında meydana gelmişse, geminin yolculuğa çıkarken sahip olduğu değer; diğer hâllerde ise, gemi denize elverişsiz hâle gelmeden önce sahip olduğu veya gereği gibi donatılmış olması hâlinde sahip olacağı değerdir. (TTK 933/2)

Gemi adamları: “Gemi adamları”; kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve gemide çalıştırılan diğer kişilerdir. (TTK 934/1)