Gemilerin Hukuki Niteliği

Sicile kayıtlı olup olmadıklarına bakılmaksızın bütün gemiler Türk Ticaret Kanununun ve diğer kanunların uygulanmasında taşınır eşyadandır. (TTK 936/1)

Ancak, Türk Ticaret Kanununda, İcra ve İflas Kanununun taşınmazlara ilişkin hükümlerine tabi olacağı açıkça bildirilen gemiler hakkında 936 ncı madde hükmü uygulanmaz. (TTK 937/1)

Türk Medenî Kanununun 429/1(2), 444, 523 ve 635 inci maddelerinin uygulanmasında, “taşınmaz” terimine yapı hâlinde veya tamamlanmış olan bütün gemiler ve “tapu sicili” terimine “gemi sicilleri”  de dâhildir. (TTK 937/2)

Türk Ticaret Kanununun Deniz Ticareti ile İlgili Hükümlerinin Uygulama Alanı

Aksini öngören kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Türk Ticaret Kanununun Deniz Ticareti ile ilgili hükümleri ticaret gemileri hakkında uygulanır. (TTK 935/1)

Ancak bu hükümlerin ticaret gemileri dışında da uygulandığı alanlar mevcuttur.

  1. “Gemi”, “Kaptan”, “Gemi Alacakları” ve “Cebrî İcraya İlişkin Özel Hükümler” başlıklı Kısımları,
  2. “Çatma” ve “Kurtarma” başlıklı Bölümleri,
  3. Deniz alacaklarına karşı sorumluluğun sınırlanması hakkındaki hükümleri ile
  4. Donatanın, gemi adamlarının kusurundan doğan sorumluluğuna ilişkin 1062 nci maddesi,

yatlar, denizci yetiştirme gemileri gibi sadece gezinti, spor, eğitim, öğretim ve bilim amaçlarına tahsis edilmiş gemilere,

  1. “Çatma” ve “Kurtarma” başlıklı Bölümleri,
  2. Deniz alacaklarına karşı sorumluluğun sınırlanması hakkındaki hükümleri ile
  3. Donatanın, gemi adamlarının kusurundan doğan sorumluluğuna ilişkin 1062 nci maddesi,

münhasıran bir kamu hizmetine tahsis edilen Devlet gemileriyle donanmaya bağlı harp gemilerine ve yardımcı gemilere,

  1. Bayrak şahadetnamesi ile ilgili 944 üncü maddenin ikinci fıkrası ile 945, 947, 948 ve 949 uncu maddeleri,
  2. sicil ile ilgili 955, 956, 973 ve 991 inci maddeleri,
  3. kanuni ipotek ile ilgili 1013 üncü  maddesi ve
  4. yapı hâlinde  bulunan gemiler üzerindeki  haklar ile ilgili 1054 ilâ 1058 inci maddeleri

yabancı bir devlet veya onun vatandaşları adına Türkiye’de yapılmakta olan gemilere de, nitelikleri ile bağdaştığı ölçüde,

uygulanır.

Deniz Ticareti Hukukundaki Kavramların Tanımları

Gemi: Türk Ticaret Kanunu bakımından tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, “gemi”sayılır. (TTK 931/1)

Ticaret Gemisi: Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın “ticaret gemisi” sayılır. (TTK 931/2)

Denize Elverişli Gemi: Gövde, genel donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından, yolculuğun yapılacağı sudan ileri gelen (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) tehlikelere karşı koyabilecek bir gemi “denize elverişli” sayılır. (TTK 932/1)

Yola Elverişli Gemi: Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde “yola elverişli” sayılır. (TTK 932/2)

Yüke Elverişli Gemi:  Soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, eşya taşımada kullanılan kısımları eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli olan bir gemi “yüke elverişli” sayılır.  (TTK 932/3)

Denizde can ve mal koruma ile ilgili mevzuat hükümleri saklıdır. (TTK 932/4)

Tamir kabul etmez gemi: Denize elverişsiz hâle gelmiş olan bir geminin tamiri hiç veya bulunduğu yerde mümkün değilse ve tamir edilebileceği bir limana götürülemezse, “tamir kabul etmez gemi” sayılır. (TTK 933/1-a)

Tamire değmez gemi: Denize elverişsiz hâle gelmiş olan bir geminin tamir giderleri geminin, eski ve yeni farkı gözetilmeksizin, önceki değerinin dörtte üçünü aşacaksa, “tamire değmez gemi” sayılır. (TTK 933/1-b)

Geminin önceki değeri: Denize elverişsizlik bir yolculuk sırasında meydana gelmişse, geminin yolculuğa çıkarken sahip olduğu değer; diğer hâllerde ise, gemi denize elverişsiz hâle gelmeden önce sahip olduğu veya gereği gibi donatılmış olması hâlinde sahip olacağı değerdir. (TTK 933/2)

Gemi adamları: “Gemi adamları”; kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve gemide çalıştırılan diğer kişilerdir. (TTK 934/1)

Vakıflar Hakkında Diğer Hükümler

Md. 117- Vakıfların malları üzerinde zilyetlik yoluyla kazanma hükümleri uygulanmaz.

Derneklerin uluslararası faaliyette bulunmalarına ve üst kuruluş kurmalarına ilişkin hükümler kıyas yoluyla vakıflar hakkında da uygulanır.

Kamuya yararlı veya özel kanunlarla kurulan vakıflar hakkındaki özel hükümler saklıdır.

Vakfın Sona Ermesi

Md. 116- Amacın gerçekleşmesi olanaksız hâle geldiği ve değiştirilmesine de olanak bulunmadığı takdirde, vakıf kendiliğinden sona erer ve mahkeme kararıyla sicilden silinir.

Yasak amaç güttüğü veya yasak faaliyetlerde bulunduğu sonradan anlaşılan veya amacı sonradan yasaklanan vakfın amacının değiştirilmesine olanak bulunmazsa; vakıf, denetim makamının ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine duruşma yapılarak dağıtılır.

Vakıf Yönetiminin, Amacının ve Mallarının Değiştirilmesi

Md. 112- Haklı sebepler varsa mahkeme, vakfın yönetim organı veya denetim makamının istemi üzerine diğerinin yazılı görüşünü aldıktan sonra vakfın örgütünü, yönetimini ve işleyişini değiştirebilir.

Mahkeme, denetim makamının başvurusu üzerine, (…)(1) duruşma yaparak yöneticileri görevden alabilir ve vakıf senedinde başka bir hüküm yoksa yenisini seçebilir. .(1) AYM’nin 27/11/2007 tarihli ve E.:2002/162, K.:2007/89 sayılı Kararıyla;  bu Md.nin ikinci fıkrasında yer alan “…tüzükte gösterilen sebeplerle…” ibaresi iptal edilmiştir.

Md. 113- Durum ve koşullardaki değişmeler yüzünden vakıf senedinde yazılı amaca bağlı kalınması vakfedenin arzusuna açıkça uymayacak hâle gelmiş ise mahkeme, vakfın yönetim organı veya denetim makamının başvurusu üzerine diğerinin yazılı görüşünü aldıktan sonra vakfın amacını değiştirebilir.

Amacın gerçekleşmesini önemli ölçüde güçleştiren veya engelleyen koşulların ve yükümlülüklerin kaldırılmasında veya değiştirilmesinde de aynı hüküm uygulanır.

Amaca özgülenen mal ve hakların daha yararlı olanları ile değiştirilmesini veya paraya çevrilmesini haklı kılan sebepler varsa mahkeme, vakfın yönetim organı veya denetim makamının başvurusu üzerine diğerinin yazılı görüşünü aldıktan sonra gerekli değişikliğe izin verebilir.

Vakfın Denetimi

Md. 111- Vakıfların, vakıf senedindeki hükümleri yerine getirip getirmedikleri, vakıf mallarını amaca uygun biçimde yönetip yönetmedikleri ve vakıf gelirlerini amaca uygun olarak harcayıp harcamadıkları Vakıflar Genel Müdürlüğünce ve üst kuruluşlarınca denetlenir. Vakıfların üst kuruluşlarınca denetimi özel kanun hükümlerine tabidir.

(Mülga 2. fıkra: 20/2/2008-5737/80 md.)